26 Aralık 2007 Çarşamba

Antika tarihin incelenmesi

Antika tarihin incelenmesindeki en temel sorun, sadece bir kısmının kayıtlı ve belgelenmiş olması ve bu belgelenmiş kısımından sadece bir bölümünün günümüze ulaşabilmiş olmasıdır. Antik tarihin bitişinden çok sonraya kadar okuryazarlıkkültüre yaygınlaşmamıştır, böylece tarihi yazma fırsatına sahip olmuş insan sayısı azdı. Yazılmış tarihler bile yaygınlaşmamış, dağılamamıştır, zira o dönemlerde matbaa makinesi olmadığı için bir eseri çoğaltmanın tek yolu el ile kopyasını çıkartmaktı. Antika Batı'nın okuryazarlık oranı en yüksek uygarlıklarından olan Roma İmparatorluğu'nun en ünlü ve önemli tarihçilerinden birçoğunun eserlerinin çoğu kayıptır. Örneğing, M.Ö. 1. yüzyılda yaşamış Romalı tarihçi LivyRoma'nın tarihini yazmış ve eserini Ab Urbe Condite (Kentin Buluşundan) koymuştur. Eserin 142 cilt olduğu düşünülmektedir, bugüne sadece 35 cildi ulaşabilmiştir. herhangi birTarihçilerin antik dünyaya dair bilgi edinmelerinin iki ana yolu vardır; arkeoloji ve birincil kaynakların incelenmesi.

Antika resimleri eski bir şifonyer


Antika, maddi değeri olan eski eşya demektir. Bir eşyanın ya da sanat yapıtının "antika" sayılabilmesi için 100 yıldan eski olması gerekir. Ne var ki her eski eşya da antika sayılmaz.Antikalar ünlü bir kişiye ya da belli bir tarihsel döneme ait olabilir. Yalnızca iyi korunmuş eşyalar da zamanla antika değeri kazabilir. Bunlar resim ya da heykel gibi sanat yapıtları, mobilya ya da kap kacak gibi ev eşyaları olabilir. Bazı insanlar yalnızca güzel buldukları, bazıları ise sonradan değerleneceğini bildikleri için koleksiyonlar oluştururlar. Aradan uzun zamanın geçmesiyle bu koleksiyonun parçaları birer antika özelliği kazanır. Antikalar ender bulundukları için değerlidir.Antikalar yapıldıkları yer ve zamana göre adlandırılabilir. Bir İngiliz antikası, Kral George ya da Kraliçe Victoria dönemlerinde yapıldığı için onların adıyla anılabilir. Bir Fransız antikası XV. Louis ya da Napolyon dönemiyle ilişkilendirilebilir. 12. yüzyıl Anadolu Selçuklu rahlesi yapıldığı dönem, 16. yüzyıl İznik çinisi yapıldığı yerden dolayı özel değer taşır. Bir eşyanın antika sayılabilmesi için yapıldığı yerin ve zamanın kanıtlanması gerekir. Pek çok eşyada hangi fabrikada yapıldığını ya da hangi ustanın elinden çıktığını belirten bir işaret bulunur ve bu durumda eşyanın antikalığı kuşku götürmez. Üzerinde işaret bulunmayan antikaların nerede ve ne zaman yapıldığını ise, uzmanlar malzemesine, modeline, renklere ve yapımındaki ustalığa bakarak anlayabilirler.Koleksiyoncuların en çok ilgi gösterdikleri bazı antikalar şunlardır: Cam eşya; saatler; metal eşya; mobilya; seramik ve porselen eşya; halı ve kilim.Nesne veya cisim, görülen, hissedilen, duyulan, koklanan ve tadılan her şeydir. Dinsel olarak ise inanılan herşey nesnedir. Felsefede, pekçok farklı tanımı vardır. Programlamada da, sanal da olsa nesneler kullanılır.Mobilya, oturulan yerlerin süslenmesine ve türlü amaçlarla donatılmasına yarayan eşya.Mobilya denilince ilk akla gelen ahşap mobilyadır. Özellikle, masa, dolap, karyola, komodin, kitaplık gibi konut donatılarında, çeşitli büro donatılarında, okul sıra ve masalarında çoğunlukla ahşap malzeme kullanılmaktadır. Günümüzde mobilya yapımında çelik, alüminyum, cam ve plastik gibi diğer malzemeler kullanılmaya başlanmış ise de halen ahşap malzeme bu konuda popülaritesini sürdürmektedir.Mobilya'nın yaşamdaki yeri İnsan yaşamı çeşitli mekanlar içinde geçmektedir. Bu mekanlar yapılış amaçlarına uygun olmalı, kullanıcısına gerekli konfor düzeyini sağlamalıdır. Mekan içindeki ısı, ışık, ses, renk, koku gibi fiziksel etmenler ve donatı öğeleri, kişi gereksinim ve eylemlerine göre dengeli bir biçimde kurulmalıdır. Duvar, kolon, kapı, pencere gibi yapısal bileşenler kadar donatı, aksesuar gibi mekansal öğeler de mekan oluşturmada çok etkili rol oynar. Donatı, renk ve dokusunun seçimi ile birlikte, bunların mekan içindeki yoğunluk ve organizasyonu, o mekanın yaşanabilirliğini, olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilmektedir.Günümüz konutlarında mekanlar, içinde geçecek eylemlere göre bölünmüştür. Bir yemek odasında sadece yemek yeme eylemi gerçekleştirilmekte, dolayısıyla mekanlar o eylemlere olanak sağlayacak şekilde döşenmektedir. Örneğin, bir dinlenme mekanında donatıların rahat oturulabilir ve gerektiğinde uzanmaya elverişli olması gerekmektedir. Oturma düzleminin zemin etkisinden korunacak ve diz bükümünü karşılayacak kadar yükseltilmesi, omurgaya gelen baş ve kol yüklerinin başka yerlere aktarılması, dinlenmek için şarttır. Düz bir zemine oturmak dinlenme konforu açısından yetersizdir. Oturulan düzlemin kan dolaşımını kolaylaştıracak bir yumuşaklıkta olması, omurgadaki basıncı azaltmak için sırtın bir yere dayanması kol ağırlıklarının kolçak, yastık gibi bir elemana aktarılması gerekmektedir. Bunu karşılayacak elemanlar bağdaş kurulan sedirden başlayarak günümüz teknolojisinde yaratılan çok çeşitli kanepelere kadar gelmiştir.Türkiye'de mobilyacılık sektörü Türk mobilya endüstrisi, çoğu geleneksel yöntemlerle çalışan atölye tipi küçük ölçekli işletmelerin ağırlıkta olduğu bir görünümdedir. Buna karşın özellikle son 15-20 yıllık süreçte küçük ölçekli işletmelerin yanı sıra orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısı artmaya başlamıştır. Ağaç İşleri Federasyonu’na kayıtlı olarak mobilya işi ile uğraşan 550 bin küçük ölçekli işletme mevcut olup, Sanayi Ticaret Odaları’na kayıtlı üyelerin de bu grup içinde değerlendirilmesiyle işletme sayısının 600 000 - 650 000'i bulacağı söylenebilir.Fabrikasyon üretim yapan firma sayısı 10 civarındadır. 30 Kasım 1997 itibarı ile sektörde yabancı sermayeli 9 firma bulunmakta olup, bu firmalardaki yabancı sermaye payı % 75.37’dir. Sektörün toplam yabancı sermaye içindeki payı ise % 0.01 gibi oldukça düşük bir düzeydedir.

Neden Antika?

İnsanlık, içinde bulunduğu her çağda geçmişe karşı sürekli özlem duymuş ve bu özlemini, sahip olma tercihi ile gidermiştir. Son yıllarda mobilya ve aksesuarlar "eski-antik" görünüm sağlanarak alıcılara sunulmaktadır. Ancak bizim burada bahsettiğimiz "gerçek antika" dır. Antika eşya ve mobilyalara 2 türlü sahip olabilirsiniz: Birincisi, özel yüzey işlemler uygulanmış eskitilmiş mobilyalardan alabilirsiniz. Bu kolay ve ucuz yoldur. Bu yolla, sadece antika görünümlü eşyaya sahip olabilirsiniz. İkinci yol ise, bazıları için zevkli, bazıları için zahmetli ve diğerine göre biraz pahalı olan bir yoldur. Gerçekten eski, az hasarlı mobilyaları satın alarak, restore ettirerek sahip olabilirsiniz. Eski eşya pazarları, antikacı dükkanları, açık pazarlar ve mezat salonlarından temin etmeniz mümkündür. Antika mobilyaları; model ve stilleri, üretildikleri yıl, ülkesinde en iyi yapılan şehir ve kasabaya göre, ağaç malzemelerine göre ve işçiliğine göre sınıflandırmak mümkündür. En az 100 yıllık bir mobilya "antika" dır. Yıllarına ve stillerine göre adlandırılırla

Antika Nedir




Günümüzde antika terimi, genel olarak en az 100 yaşıtında sanat yapıtları ve tarihsel değer taşıyan eşyalar için kullanılmaktadır. Antika koleksiyonculuğunun, tapınaklarda hazine saklanması ile başladığı söylenebilir; dolayısıyla antika koleksiyonculuğunun neredeyse insanlık tarihi kadar uzun bir geçmişi vardır. Antikaların yalnızca estetik değerleriyle değil tarihsel önemleriyle de ilgilenildiği İngiltere'de 16. yüzyıldan sonra, ülkenin tarihini yansıtan antikalar toplanmaya başlamıştır. 1857'de Londra'da, 1863'de Viyana'da, 1882'de Paris'de ve 1897 de New York'da dünyanın en çok bilinen antika koleksiyonu müzeleri açılmıştır. Antika koleksiyonculuğu 20. yüzyılda, büyük rağbet gören bir uğraş haline gelmiştir.

Antikacılar

Antik Palace
(0212) 236 24 60
Ancien Salon Privese
(0212) 241 08 59
Antik Park İstinye
(0212) 345 59 99
Ampir Antika Evi
(0212) 247 88 55
Rejans Antik
(0212) 249 45 60
Olcay&Olcay
(0216) 411 17 13
Rönesans Antik
(0212) 219 33 76
Vip Antik
(0212) 236 24 64
Merih Uman Antik
(0212) 534 24 55
Antik&Dekor
(0212) 327 07 51
Alper Tunca
(0212) 635 68 67
Abdül Antik
(0212) 231 74 79
Ahmet Biçener
(0216) 358 20 08
Öztürkler Antik
(0216) 418 09 45
Begüm Antik
(0212) 231 15 47
Çakır Antik
(0216) 345 10 44
Serdar Ögecan
(0212) 245 93 56

Antika Saat Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

1- Saatin sarkacının üzerindeki numaralarla saatin ortasındakiler aynı olmalıdır.
2- Saatin minesi yani ön kısmında bulunan kadran kusursuz olmalıdır.
3- Osmanlı pazarına yapılan saatlerin kadranındaki rakamlar eski Türkçedir.
4- Saatin yapıldığı malzeme genellikle kalitesini belirleyen en önemli etkendir.
5 - Saatlerin kadranlarında bulunan imalatçı isimlerinden başka arka kısımlarında bulunan saatçinin aldığı ödül ve madalyaların damgalarına da bakılmalıdır.
6- Saatin kasa kısmının sanatçısı farklı olabilir. Onun imzası veya damgası kasa üzerinde veya iç kısmında aran

Antika Mobilyalar Nasıl Korunmalı?

Antika değeri olan mobilyalarımızı korumak, bakımlarını doğru biçimde yapmak, onları satın alırken nelere dikkat etmemiz gerektiği son derece önemli. İşte sizlere çeşitli tavsiyeler. Ahşap yaşayan bir malzemedir. Güneş ve rutubet mobilyalar için son derece zararlıdır. Zira güneş renklerini soldurur, şişme yapar, rutubet ise çürümelerine yol açar. Aşırı sıcak mobilyaların çatlamalarına yol açtığından, onları ısı kaynaklarına çok yakın yerlere yerleştirmemeye de dikkat etmek gerekir. Alkol ve aseton gibi maddelerden uzak tutmak, üzerlerine ıslak ve sıcak kaplar koymamak son derece önemlidir. Mobilyalarımızı temizlerken mutlaka kuru, temiz ve yumuşak bir bez tercih edilmelidir. Piyasada satılan cilalarla parlatmaya çalışmak ise tavsiye edilmez. Zira bu cilalar zamanla mobilyanın kıvrımları, oymaları gibi yerlerinde birikerek, istenmeyen tabakalar oluştururlar ve pahalı yöntemlerle temizlenmeleri gerekliliğine yol açarlar. Mobilyaların en büyük düşmanlarından biri de ahşap kurtlarıdır. Ahşap eğer kurtluysa üzerinde minik delikler oluşur ve toz dökülür. Bu durumdaki bir mobilyada ahşap kurtlarına karşı üretilmiş Didifos 55 isimli ilaç kullanılır. İlaç kıl bir fırça yardımıyla ahşaba iyice yedirilir ve bir naylonla sıkıca sarılarak, kapalı bir yerde 15 gün bekletilir. Ancak son derece zararlı olduğundan ilaç sürme işlemi sırasında ellere eldiven giymek, maske takmak, göze bulaştırmamak ve solumamak son derece önemlidir. İlacı ve ilaçlanmış mobilyayı her türlü canlıdan uzak tutmak da dikkat edilecek önemli noktalardan biridir.Gerekli süre geçtikten sonra, mobilya üzerindeki naylon çıkartılır ve üzerindeki eskimiş cilanın temizlenmesi işlemine geçilir. Bunun bir boya sökücü veya yarı yarıya oranında ispirto, amonyak karışımı kullanılır. Boya sökücü, iki ya da üç parmak genişliğinde ince bir kıl fırçayla eşyanın üzerine sürülür. Ancak çabuk kuruyan bir madde olduğundan, boya sökücüyü sürdüğümüz alan 35 santimetreyi geçmemelidir